BAHÇIVAN
John Le Ca
rré’nin ‘Bahçıvan’ adlı romanı Alfa Yayınları arasında okura ulaştı. Yazar bu kez Afrika’nın Kuzey Kenya’daki korkunç bir cinayetin üzerine kuruyor.
“Sudanlı kadınlar uçaktan inip ilahiler söyleyen insanlarına katıldılar. Zimbabweli Jamie karşılıklı sevinç ve şaşkınlık çığlıklarıyala arkadaşlarını kucaklıyordu.” (s. 527)
sömürgecilik, mafya ve…
John Le Carré hemen her romanında uluslar arası bir takım ilişkilere dikkat çekiyor kahramanları aracılığıyla. Ancak bu roman diğer romanlarından kimi yönlerden ayrılıyor. Justin Quayle adlı bir diplomatın yaşadıkları üzerinden mafya, Batı ve sömürgecilik konularını gündeme getiriyor, sıradan bir casus romanı olmadığını söyleyebileceğimiz yapıt.
“Eğitimli diplomat böyle bir keşfin sonuçlarını titizlikle düşünmeye başladı. Otel polisi ara. Polis benim ifademi alır ve buradaki, yani Hanover’deki İngiliz Konsolosluğu’nu ara., tabi hala bir tane varsa. Sıkıntı içindeki bir başka lanet
olası İngiliz vatandaşı yüzünden yemeğinden olduğu için çileden çıkar nöbetçi konsolosu bulur, pasaportumu kontrol ederler, hangi pasaport olduğu fark etmez. “(s 387)
arka bahçe
John Le Carré ‘Bahçıvan’ adlı romanında çok uluslu şirketlerin arka bahçe olarak kullandıkları ülkeleri gündeme getiriyor. Çok uluslu şirketlerin (büyük ilaç şirketlerinin) Afrika’yı nasıl araka bahçe olarak kullandıklarını sunuyor, okura.
” ‘Lorbeer itirafında iddia ediyor ki, KVH adına hareket ederken Dypraxa’nın onaylanmasını dalkavukluk ve rüşvetle sağlamış. Sağlık yetkililerini satın alınışını, klinik denemeleri hızlandırışını, ilaç tescilleriyle ve ithalat lisanslarını satına alışını ve zincirdeki bütün bürokratik ellere rüşvet verişini anlatıyor.’ ” (s.373)
John Le Carré ‘Bahçıvan’ adlı romanında bir cinayet ekseninde ilaç devlerinin durumunu gözler önüne seriyor.
Mustafa ASLAN
————————-
Bahçıvan (Roman), John Le Carré, Çeviren: Zeliha İyidoğan Babayiğit, Alfa Yayınları’nda I. Basım:Ekim 2015, İstanbul
