bayrampasa
  çırpıntılar
 

IMAG2914ÇIRPINTILAR
Sevinç Çokum'un "ulusal kimlik" ve "yabancı" ya da "öteki, ötekileştirme"  kavramlarının yerli yerine oturduğu birkaç arasında sayılan, 'Çırpıntılar' Kapı Yayınları arasında okura bir kez daha ulaştırıldı.

'Çırpıntılar' iki ayrı bölümden oluşuyor. İlk ölüm Avustralya'da yaşayan bir Türk Ailesi'nin yaşamı ve yurt özlemiyle birlikte ötekileştirme, ulusal kimli, anadil sorunu işleniyor. İkinci bölüm ise yurda dönüş ve sonrası anlatılıyor.

kazanç ve kayıp

yapıtta yurtdışına belli maddi özlemmlerini karşılamak için giden bir ailenin en büyük özleminin yurt ya da vatan özlemi olduğu görülüyor. Para kazanılıyor ama başka şeyler kaybediliyor. Hem de parayla alınamayacak türden ... Örneğin,  çocuklarının anadillerini bile doğru dürüst konuşamadığı ve  İngiliz kanı taşımadıkları için horlandıklarını  özellikle belirtiliyor.

 

"...Büyük balıklar ve küçük balıklar hikayesi... Dostluktan söz ediyordu ama, Türklere herzaman dostluk gösterildiği söylenemezdi. Hatta sevilmedikleri  horlandıkları da bir gerçekti." (s.134)

vatan ve gurbet

Gurbet, vatan ve vatan özlemi Sevinç Çokum'un 'Çırpıntılar' adlı romanında ilk sıradaki izlekler arasında yer alıyor. Yazarın Yahya Kemal Beyatlı'nın sözleriyle dile getirerek güçlendirdiği vatan kavramı okura iyi ce duyumsatılıyor, yapıtın genelinde olduğu gibi.

"Evet... Kulaklarına bir yerden Türkçe bir söz gelse, çiçeğin, dalın güneşe yönelmesi, o ışıktan hayat bulması gibi koşarlardı o yana.(...) Karacoğlan'ın garipliğini, o gurbet şiirlerini daha iyi anlamak için işte böyle gezgin olmak lazımdı." (s.15)

 istanbul

Sevinç Çokum'un 'Çırpıntılar' yapıtın ikinci bölümünde uzam olarak yeralmakla birlikte ilk bölümdede sevilen özlem duyulan bir kent olarak çıkıyor karşımıza. Kent ailenin yurda dönüş yaptıktan sonra etken olarak giriyor, kahramanları racılığıyla. Güzelliği eskiye göre azalan bir kent vurgusu yapılan İstanbul için kahramanlarımızın hayranlık duyduğu tümcelerden anlaşılıyor.

"Zaman 1960'larla yer değiştirdi. Delikanlılıklarında da giderlerdi Çamlıca'ya. Sulhi, Ferda, Tekin... Hayat korkusuzcabakan üç genç... İstanbul'un güzelliklerinin yavaş yavaş budanmaya başladığı yıllar... Bahçeler sönmemiştir, yok olmamıştır henüz. Tekin şimdi o bahçelerin tek tek yerlerini aldıklarını hissediyordu." (s.213)

Sevinç Çokum'un 'Çırpıntılar' adlı romanı ulusal kimlik, ötekileştirme, gurbet, dış göç, eğitim vb. konuları içeriyor.

 

Mustafa ASLAN

------------------------

-Çırpıntılar, Sevinç Çokum, Kapı Yayınları'nda I. Basım:Şubat 2015, İstanbul

 

 

 
  31431 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol